Examples of using "Giungla" in a sentence and their turkish translations:
Cengel nedir?
Ormana dönemem.
O, Amazon ormanını araştırdı.
Ormanda hayatta kalmak kolay değil.
Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
Ve bu, ormanda büyük bir kayıp.
Aslan ormanın kralıdır.
bulunan bir köye götürmek.
İnsanlar ormanlardan, çöllerden ve dağlardan kurtarıldılar.
ve ormana bırakılıyor. Gubbi'ye gelince...
...yağmur ormanlarını yepyeni bir gözle görebiliyoruz.
Yağmur ormanlarında hayat asla boşa harcanmaz.
Ormanda pala olmadan ilerlemek eğlenceli değil.
Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.
Bakın, orman bizi bu büyük açıklığa getirdi.
eşyaları kullanmayı amaçlayan bu orangutan gibi meraklılar.
Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.
Yarın ormanın bize sunacağı maceraları kim bilir?
Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.
Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE
Yağmur ormanlarında diğer kara parçalarına oranla daha fazla yeni türe rastlanmaktadır.
Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.
Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.
Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?
Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.
Hiçbir kurtçuk bu sondadan kaçamaz. Yağmur ormanını geceleyin böcekler basar.
Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.
Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.