Translation of "Dunque" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Dunque" in a sentence and their turkish translations:

Cosa faremo, dunque?

Peki ne yapacağız?

Arriva al dunque.

Sadede gel.

Penso, dunque sono.

Düşünüyorum, öyleyse varım.

- Non pensano, dunque non sono.
- Loro non pensano, dunque non sono.

- Onlar düşünmüyor, öyleyse yoklar.
- Düşünmüyorlar, öyleyse yoklar.

Dunque cosa significa questo?

Peki o ne anlama geliyor?

Dunque, cosa è accaduto qui?

Peki burada noldu?

Dunque è un circolo vizioso.

Bu yüzden bu bir kısır döngü.

Dunque secondo te sono stupido?

Peki sence ben aptal mıyım?

Dunque, cosa vuoi fare domani?

Peki, yarın ne yapmak istiyorsun?

Abbracciamo, dunque, il nostro bradipo interiore,

İçimizdeki tembel hayvanı kucaklayalım mı,

Da cosa sono davvero motivate, dunque?

O halde insanları asıl motive eden ne?

Soffrire è dunque il mio destino?

Acı çekmek kaderim mi?

- Penso, quindi sono.
- Penso, dunque sono.

Düşünüyorum, öyleyse varım.

Ringraziate dunque la squadra di volontari

Lütfen bugünün etkinliği üzerine sıkı çalışan gönüllülere

Dunque vorrei condividere con voi perché l'abbiamo costruito

Sizlerle onu neden yaptığımızı ve sizin için ne anlama geldiğini

dunque, se tu e io siamo in disaccordo

Eğer sizinle anlaşamadıysam,

Non è dunque meglio guarire una ferita piuttosto che vendicarla?

Yarayı iyileştirmek, öç almaktan iyi değil mi?

Lasciatemi dunque fare una confessione sugli errori commessi sui miei valori.

İzin verin öncelikle kendi değerlerim hakkındaki hataları paylaşayım.

A quanto pareva, dunque, i bradipi facevano decisamente le cose per bene.

ve bir şeyleri gerçekten doğru yaptıklarını gösteriyor.