Examples of using "Dappertutto" in a sentence and their turkish translations:
Her yeri kontrol ettim.
Her yere baktım.
Her yere gidebilirsiniz.
Biz her yerde araba süreriz.
Onlar her yerdeydiler.
Her yere giderim.
Her yerde onları aradım.
Her yerde onu aradım.
Her yerde onu aradım.
Her yerdeydim.
Her yerde kan vardı.
Ben her yere baktım.
Her yere baktık.
Her yerde polis vardı.
Her yeri kaşıyorum.
Onlar her yerdeler.
Tom her yerde Mary'yi aradı.
Her yerde böcekler var.
Ben Avrupa'da her yerdeydim.
- Benim her yerim ağrıyor.
- Vücudumun her tarafı ağrıyor.
Her yere baktın mı?
- Her yeri aradık.
- Biz her yeri aradık.
Her yerde enkaz vardı.
- Her yere baktık.
- Biz her yere baktık.
Her yeri kontrol ettim.
Tom her yere kendi başına gider.
Küçük bir daire için her yeri araştırdım.
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
Her tarafım kaşınıyor.
Tom'u her yerde aradım.
Bakteriler her yerdedir.
- Çöp her yerdeydi.
- Her yerde çöp vardı.
- Zorbalık her yerde.
- Her yerde zorbalık var.
- Yoksulluk her yerde.
- Her yerde yoksulluk var.
Her yerde polis var.
Her yerde silahlı muhafızlar vardı.
Mumlar her yerdeydiler.
Son zamanlarda her yerde kargalar görüyoruz.
Ne yazık ki, her yerde aynı.
Tom Mary'yi her yere götürdü.
Tom her yerde seni arıyor.
Bunlar her yerde satılıyor.
Neden her yerde kırıntılar var?
Her yerde çiçek vardı.
Öğretmen burnunu her şeye sokar.
Kutular her yerdeydi.
Köpeğim benimle her yere gider.
Her yerde yağmur yağıyor.
Olması gereken yer haricinde, her yerde aradın.
Ateşim var ve her yerim ağrıyor.
Yaratıcılık her yerdedir.
Çocukken her yerde uyuyabilirdim.
Polisler her yerdeler.
Tom her yerdeydi.
Ai ve Mariko yakın arkadaşlar. Her yere beraber giderler.
- Her yere baktım, ama kitabımı bulamıyorum.
- Her yana baktım, ama kitabım yok.
Yağmur her yerde beni takip ediyor!
Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
Yine de renkler her yerde ve görüş ile algımızı etkiliyorlar.
Tom'un şeyleri her yerde.
Her yerde kedi kılı var.
Bütün gün çalıştıktan sonra, Tom'un her yeri ağrıyor.