Examples of using "Carcere" in a sentence and their turkish translations:
Tom müebbet yedi.
Sen hapishanede öleceksin.
Tom hapishaneden serbest bırakıldı.
Tom hapishaneye girecek.
Tom üç ay önce hapishaneden tahliye edildi.
Ben hapisteyim.
Kitap, hapishanedeki bir kadının hayatı hakkındadır.
Onlar hapse konulmalıdır.
Bu sürenin bir kısmını kendisi de hapiste geçirir,
Maryland hapishanesindeki salgının patlak vermesiyle uğraşırken
Sami hapishaneden bir mektup yazdı.
Tom hapishaneye girdi.
Onu hapse koydular.
Dan hapsi boyladı.
Hapiste kendini astı.
Hapishaneye girebilirim.
Hapishane onu değiştirdi mi?
Onların hapsedilmesini istiyorum.
Cezaevi onları değiştirdi mi?
Bazı ülkelerde vatan hainliği için ceza ömür boyu hapis olabilir.
Hapishaneye gitmek istemiyorum.
Sami hapishaneye gönderildi.
Tom yine hapiste.
Tom cezaevindeydi.
Hapishane onu değiştirdi mi?
Tom hapsi boyladı.
Tom hapiste, değil mi?
Sami hapishanede değildi.
Tom son üç yıldır yüksek güvenlikli cezaevinin bir tutuklusudur.
Tom şimdi hapiste, değil mi?
Tom, Noel'i hapiste geçirdi.
Tom hapishaneye gitmek istemedi.
Onların hapse gitmesini istemiyorum.
Hapisteki hayat zor.
Tom artık hapiste değil.
Tom Boston'da hapiste.
Tom hapse geri döndü, değil mi?
Tom hâlâ hapiste, değil mi?
Adam uyuşturucu bulundurmaktan hapiste 3 yıl geçirdi.
Tom'un hapishanede olabileceğini düşündüm.
Tom hapse girmesini istiyorum.
Tom'un hapishaneye gitmesini istemiyorum.
Tom hapishanenin dışında ne yapıyor?
Hapishanede daha fazla zaman harcamak istemiyordum.
Tom hâlâ Boston'da hapiste.
- Tom hiç hapse girmedi.
- Tom hiç hapiste bulunmadı.
- Tom hiç hapishanede bulunmadı.
Tom muhtemelen hapiste ölecek.
Tüm suçlular hapse gitmemeli.
O kitap yazdığı için hapse konuldu.
Hapishane suçluların cezalandırılmak için gittiği yerdir.