Examples of using "Abitare" in a sentence and their turkish translations:
Nerede yaşamak istersin?
Burada yaşayabilir miyiz?
Kırsalda yaşamayı şehirde yaşamaya tercih ediyorum.
- Tom buralarda yaşamak zorunda.
- Tom bu civarda yaşıyor olmalı.
Boston'da yaşamak ister misin?
- Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
Yalnız yaşamaktan nefret ediyorum.
Tom burada yaşamayı sevecek.
Bu ev içinde oturulmaz.
Ben Curaçao'da yaşamak istiyorum.
Avustralya'da yaşamak istiyorum.
- O, şehirde yaşamak istiyor.
- Şehirde yaşamak istiyor.
Boston'da yaşamak istiyorum.
İtalya'da yaşamak istiyorum.
Tampa'da yaşamak istiyorum.
Boston'da yaşamak ister misiniz?
Fransa'da yaşamak isterdim.
İzlanda'da yaşamak isterim.
Boston'da yaşamak istiyorum.
- Boston'da yaşamayı gerçekten ister misin?
- Gerçekten Boston'da yaşamak ister misin?
Seninle yaşamak istemiyorum.
Boston'da yaşamayı tercih ederim.
Burada kim yaşamak ister?
Orada yaşamaktan keyif aldım.
İtalya'da yaşamak istiyorum.
Tom John ile gelecek hafta taşınıyor.
Onlarla yaşamayı seviyorum.
Keşke İsviçre'de yaşasam.
Boston'da yaşamak istemedim.
New York'ta yaşamak istiyorum.
Tom Boston'da yaşamak istiyordu.
Tom kırsalda yaşamak istiyor.
Aileler birlikte yaşamalı.
Tom, Boston'da yaşamayı seviyordu.
Tom artık burada yaşamak istemiyor.
Tom burada yaşamaktan hoşlanmazdı.
Kırsalda yalnız yaşamayı tercih ederim.
Bu kentte yaşamayı planlıyorum.
Her zaman Boston'da yaşamak istedim.
Kırsalda yaşamayı sevmiyorum.
- Roma'da yaşamayı hep istemişimdir.
- Her zaman Roma'da yaşamayı istedim.
Kobe banliyölerinde yaşamak istiyorum.
Bir gün Roma'da yaşamak isterim.
Ben kırsalda yaşamak istiyorum.
Büyük evler yaşamak için pahalı.
Tom benimle yaşamak istemiyor.
Yaşamak için bir ev arıyorlar.
Onlarla yaşamak kolay değil.
Onunla yaşamak kolay değil.
Onunla yaşamak kolay değil.
Tom kırsal alanda yaşamak istemiyor.
Tom Boston'da yaşamak istemiyor.
Tom'un burada yaşamayı sevdiğini biliyorum.
Tom bizimle yaşamaya gelecek.
Tom, Boston'da yaşamaktan hoşlanıyordu.
Boston'da yaşamaktan nefret ediyorum.
Onun içinde yaşadığı bir evi yok.
- Tom yaşamak için bir yer buldu.
- Tom yaşayacak bir yer buldu.
Boston'da yaşamamaya karar verdim.
Büyük bir şehirde yaşamak istemiyorum.
Litvanya'ya gitmeyi ve yaşamayı hayal ediyorum.
Tom Boston'da yaşamaktan hoşlanmaz.
Tom bir apartmanda yaşamak istemiyor.
Her zaman bir konakta yaşamak istedim.
Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum.
Tom bizimle birlikte evde yaşıyor olmalı.
Tom yalnız yaşamaya alışkındır.
Tom kırsalda yaşamayı sevmiyor.
Tom bizimle yaşamaya gelmeyecek.
Boston'da yaşamaya alışıyorum.
Tom'un Boston'da yaşamak istediği doğru mu?
Tom Boston'da yaşamaya alıştı.
Tom şehirde yaşamaya yetecek kadar para kazanıyor mu?
Tom emekli olduktan sonra şehirden uzakta yaşamak istiyor.
Her zaman böyle bir yerde yaşamak istedim.
Boston yaşamak istediğim yer türüdür.
Benim çevrem yaşamak için güzel bir yer.
Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak istemiyor.
Çoğu İtalyan evlenene kadar aileleriyle yaşamaya devam ederler.
Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak zorunda olmadığı için mutluydu.
Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamayı planlıyor.