Examples of using "Töltenek" in a sentence and their turkish translations:
Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için
Tom ve Mary beraber epey zaman geçirdiler.
Makaklar, bu termal havuzda saatlerce kalır.
Bazı sağlık çalışanları hastalara bakmak yerine evrak işleri yaparak daha çok zaman geçirmektedirler.
Ödev yapmak için daha fazla vakit harcayan öğrenciler okulda daha iyi sonuçlara sahiptir.