Examples of using "Támadt" in a sentence and their turkish translations:
O yeni bir fikir buldu.
Aklıma bir fikir geldi.
- Tatlı bir şey yemek istiyorum.
- Canım tatlı bir şey yemek istiyor.
Parlak bir fikir ileri sürdüm.
Bu bana bir fikir veriyor.
Onun aklına iyi bir fikir geldi.
Sadece iyi bir fikrim var.
Tom'un köpeği Mary'ye saldırdı.
Bir an bir sessizlik vardı.
Bir eşekarısı sürüsü çocuklara saldırdı.
Bir grup kurt, gezginlere saldırdı.
Canım kaçmak istedi.
Yürüyüş için canım dışarı çıkmak istedi.
Tom ve Mary'nin ikisi de aynı fikre sahipti.
Hem Tom hem de Mary ikisi de aynı fikre sahipti.
Tom Mary ile aynı fikirde değildi.
Tom canı eve gitmek istedi ve kimseye veda etmeden gitti.