Examples of using "Járok" in a sentence and their turkish translations:
Ben otobüsle işe giderim.
Biriyle görüşüyordum.
Kiliseye giderim.
Koşmaya giderim.
Ben her zaman yürürüm.
Sinemalara nadiren giderim.
Onunla nişanlıyım.
Okula gitmem.
Sık sık sinemaya giderim.
İşe arabayla giderim.
Bunun temeline iniyorum.
Bir terapistle görüşüyorum.
Ben işe yürüyerek giderim.
Ben adilim.
Kiliseye gitmem.
Buraya sık sık gelirim.
Ben boş zamanımda avlanmaya giderim.
İşe bisikletle giderim.
Sık sık balık tutmaya giderim.
Ben nadiren barlara giderim.
Ben sık sık oraya giderim.
Günaşırı alışverişe giderim.
Sık sık yurt dışına çıkarım.
Ben aynı durumdayım.
Ben dışarıda çok sık yemem.
Haftada bir kez yüzmeye giderim.
Oraya sık sık meditasyon yapmaya giderim.
Oraya sık sık gitmem.
İşe nadiren yürüyerek giderim.
Sık sık plaja gidiyorum.
Okula genellikle otobüsle giderim.
Boston'a sık gitmiyorum.
O yürüyor, ben de yürüyorum.
Yazları her gün havuza giderim.
Hamileliğimin beşinci ayındayım.
Ayağımı kırdığımdan beri koltuk değnekleriyle yürüyorum.
Tavsiyene uyacağım.
Tom erkek arkadaşım değil. O sadece bir arkadaş.
Sıcak havalarda sık sık sandalet giyerim.
Toplumsal cinsiyet ayrımları nereye gitsem karşıma çıkıyor.
Okula yaya giderim.
Saçlarımı artık eskiden kestirdiğimden daha az sık kestiriyorum
- Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.
Her gün Tokyo'ya giderim.
Bu spor salonunda devamlı müşteriyim.
Pazar günü okula gitmem.
Ben ayın üzerindeyim.