Examples of using "Hiba" in a sentence and their turkish translations:
O bir hata değil.
Bu bir hata.
- Hata yok.
- Hiçbir hata yok.
Bu bir hata olurdu.
Bu büyük bir hataydı.
Bir hata olmalı.
Bu büyük bir hata.
Bunun büyük bir hata olduğunu düşünüyorum.
Bu büyük bir hataydı.
Herkesin hataları vardır.
O bir hataydı.
Bir hata olmalı.
O, korkunç bir hataydı.
Bu bir yanlış değildir.
Hata nedir?
- Bu büyük bir hata.
- Bu çok büyük bir hata.
- O büyük bir hata.
Arap Baharı bir hata değil, kasıtlı bir hataydı.
Bu bir hata.
O beni hata yapmakla suçladı.
Bu hatayı düzeltmeye çalışıyoruz.
Burada bir hata var.
Bu basit bir hata.
Sadece kendini suçlamak zorundasın.
O büyük ihtimalle bir hata.
O bir hata olmalı.
Hata neredeydi?
Tom'u öpmek bir hataydı.
Hata nerede?
Bu çok büyük bir hata.
Fatura bir hata içeriyor.
O önemsiz bir hata.
O muhtemelen bir hata.
O bir yazım hatası. Özür dilerim.
Sadece aptalca bir hataydı.
Bunun bir hata olduğunu biliyorsun.
Cümlede bir hata var.
Hepsi bir hataydı.
Onu yapmak büyük bir hata olurdu.
Bir hata olmalı.
Hata yok.
Hata nasıl gözlendi?
O bir hata olmalıydı.
Her bir kusur, her bir yenilgi
Bu bir hata.
Bu bir özellik, bir hata değil.
Bu bütünüyle korkunç bir hata.
Bu cümlede bir hata var.
Bence bu büyük bir hata olurdu.
tüm bu politikaların ciddi hatalar olduğunu söyler
Bu cümle birkaç hata içeriyor.
Hatasız kul olmaz.
Hiç kimsenin o hatayı fark etmemesi ilginçtir.
- Bu yaygın bir hatadır.
- O yaygın bir hata.
Bu bir hata olabilir.
Bu birçok insanın yaptığı bir hata.
Bütün sözlükler hata içerir.
- Bu aptalca bir hataydı.
- O aptalca bir hataydı.
Bu cümlenin dil bilgisi hataları yok.
Eğer varsa, birkaç hata var.
Bu hafif bir hatanın ciddi yaralanmalara yol açabileceği çok tehlikeli bir spor.
O büyük bir hataydı.