Examples of using "Gyerekként" in a sentence and their turkish translations:
Babamla birlikte profesyonel güreş
Bana çocuk muamelesi yapıyorlar.
Bence birisi çocuk gibi davranıyorsa, bir çocuk gibi davranılmalıdır.
Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım
Çok küçük bir yaşta bir kâşif olmanın ne demek olduğunu bana gösterdi.
Çocukların çocuk olmasına izin verilmelidir.
Tom bir çocuk gibi davranılmaktan hoşlanmıyor.
yoksul bir çocukla uğraşıp durmam
Büyürken memleketimden ayrılacağımı hiç düşünmemiştim.
O, Japonya'ya çocuk olarak geldi.
Bir çocukken İngilizce öğrenmeye başlamazsan, bir yerli gibi konuşman olası değildir.