Examples of using "Sajnálom" in a sentence and their turkish translations:
Çok üzgünüm.
Ben çok üzgünüm.
Oh,üzgünüm.
Üzgünüm, gerçekten de.
Üzgünüm...
Çok üzgünüm.
Ben çok üzgünüm.
Özür dilerim, aşkım.
Üzgünüm, geç kaldım.
Onlar için üzgünüm.
- Çok üzgünüm.
- Ben çok çok üzgünüm.
Gerçekten çok üzgünüm.
Seni rahatsız ediyorsam üzgünüm.
Üzgünüm gidemem.
Maalesef, bozuk param yok.
Üzgünüm, ben bir hata yaptım.
Yaptığım şey için üzgünüm.
Üzgünüm. Bilmiyordum.
Gerçekten üzgünüm.
Seni korkuttuğum için üzgünüm.
Üzgün olduğumu söyledim.
Seni incittiğim için çok üzgünüm.
Tom için gerçekten üzgünüm.
Doğduğum için üzgünüm.
Seni hayal kırıklığına uğrattıysam üzgünüm.
Olanlar için üzgünüm.
Ben sadece onlar için üzülüyorum.
Korkarım ki gidiyorsun.
Çocuklar için üzülüyorum.
Üzgünüm ama hatalısın.
Üzgünüm, ama bu imkansız.
Gerçekten Tom için üzülüyorum.
Ben onun için çok üzülüyorum.
Affedersiniz, dikkat etmiyordum.
Yalan söylediğim için üzgünüm.
Üzgünüm seninle birlikte gidemem.
Üzgünüm. Bunu bilerek yapmadım.
Öyle kaba olduğum için özür dilerim.
Hata hakkında çok üzgünüm.
Üzgünüm, ama onlar stokta yok.
Üzgünüm, hiç boş yerimiz yok.
Milyonuncu kez üzgünüm.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
Bu duruma çok üzüldük.
Üzgünüm, benim hiç param yok.
Üzgünüm, burada bir yabancıyım.
Üzgünüm ama anlamıyorum.
Sadece Tom için üzülüyorum.
Üzgünüm seni korkutmak istemedim.
Ne olduğu hakkında çok üzgünüm.
Bu konuda üzgünüm, Tom.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm.
Seni şüphelendiğim için üzgünüm.
Ben gitmek zorunda olduğum için üzgünüm.
Geç kaldığım için üzgün değilim.
Üzgünüm, gitmeliyim.
Ben üzülüyorum.
Geç kaldığım için çok üzgünüm.
Dün hakkında çok üzgünüm.
Üzgünüm, onu yapamam.
Tom için neredeyse üzülüyorum.
Onlara bağırdığım için üzgünüm.
Üzgünüm, bugün doluyuz.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
Tüm olanlar için üzgünüm.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Burada bulunmam sizi rahatsız ediyorsa özür dilerim.
Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.
Üzgünüm, ben unuttum.
Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım
- Üzgünüm kitap stok dışıdır.
- Üzgünüm, kitap stokta değil.
Üzgünüm, orada olmayacağım.
Üzgünüm fakat hiç bozuk param yok.
Ben onun için üzülüyorum.
- Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.
Üzgün olduğumu söylemek istedim.
Affedersin, meşguldüm.
O bir yazım hatası. Özür dilerim.
Bak, Tom, seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Özür dilerim.
- Üzgünüm.
Üzgünüm ama ben uzun süre kalamam.
Üzgünüm, uzun kalamam.
Yetkimi aştıysam özür dilerim.
Üzgünüm, bundan kaçınamadım.
Ben daha önce size yalan söylediğim için üzgünüm.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Üzgünüz, kredi kartı kabul edemiyoruz.
- Üzgünüm, kredi kartı kabul etmiyoruz.
Daha fazla destek olmadığım için üzgünüm.
Ben bundan pişman değilim.
Sözümden döndüğüm için üzgünüm.
Üzgünüm ama gerçekten gitmek zorundayım.
Üzgünüm fakat o evde değil.
Üzgünüm. Başka bir randevum var.
Seni ağlattığım için son derece üzgünüm.
Korkarım sana yardımcı olamam.