Examples of using "Gyűrűt" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir yüzük satın al.
Yüzüğü istemiyorum.
Bu yüzük hiçbir yerde bulunmayacaktı.
Tom yüzüğü parmağından çıkardı.
Mary yüzüğü parmağına taktı.
Tom bana bu yüzüğü verdi.
O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
Tom ona duyduğu ölümsüz aşkın bir simgesi olarak Mary'ye bir sonsuzluk yüzüğü satın aldı.