Examples of using "Feleségül" in a sentence and their turkish translations:
Onunla evleneceğim.
Onunla evleneceğim.
O, bir hostesle evlendi.
O, bir Amerikalı ile evlidir.
O, benimle evlenmek istiyor.
O, onunla evlenmek için söz verdi.
Martyna ile evlenmek istiyorum.
Bir çiftçinin kızıyla evlendi.
- George kız kardeşimle evlendi.
- George benim kız kardeşimle evlendi.
O onunla evlenmek için isteksizdi.
Kaç tane kadınla evlenmek istersin?
"Bu şekilde kimse seninle evlenmez."
Seninle evlenmek istediğini sanmıyorum.
Tom, Mary ile evlenmek istemiyordu.
- O bir yabancı ile evli.
- O, bir yabancıyla evli.
- Estonyalı güzel bir bayanla evleneceğim.
- Estonyalı güzel bir kadınla evleneceğim.
- Yemek yapmasını öğrenirsen seninle evlenirim dediğimde ciddiyim.
- Yemek yapmayı öğrenirsen seninle evleneceğimi söylerken ciddiyim.
Onun onunla evlenip evlenmeyeceği kesin değildi.
Tom benimle evlenmek istiyor.
O Ann ile evlendi.
Polonyalı bir kadınla evliyim.
Bir Fransızla evli bir kızım var.
Onu karım olarak seçtim.
O onunla evlenmek için söz verdi.
- Evlen benimle.
- Benimle evlen.
Bugün benimle evlenmek isteyen ikinci adam sensin.
Benimle evlenirsen her akşam eve gelirken sana çikolata alırım.
İngiltere krallarından biri, halktan biriyle evlenmek için tahttan çekildi.
Karım olmanı istiyorum.