Examples of using "Szívét" in a sentence and their turkish translations:
Bu onun düşmanlarını yüreklendirdi.
Onun kalbi kırıktı.
- O, kalbini eritti.
- O, kalbini yumuşattı.
Tom, Mary'nin kalbini kırdı.
O, ona kalbini açtı.
- Tom Mary'ye abayı yaktı.
- Tom Mary'ye aşık oldu.
Haber onun kalbini kırdı.
Ağlamaklı melodi onun kalbini kırdı.
Tom yaylı tüfekten bir ok ile kalpten vuruldu.
ve daha fazla bilim insanı bu konuya kendini adadı.
Mektup onu üzdü.