Translation of "Dolgom" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Dolgom" in a sentence and their turkish translations:

- Annyi dolgom van.
- Annyi a dolgom.

Yapacak çok şeyim var.

Dolgom van.

Yapacak işlerim var.

Dolgom volt.

Yapacak şeylerim vardı.

Tettem a dolgom,

işlerimi yapıyordum

Dolgom van, Tom.

Ben meşgulüm, Tom.

Rengeteg dolgom van.

Yapacak çok şeyim var.

Nincs jobb dolgom.

Yapacak daha iyi bir şeyim yok.

Nekem sincs dolgom.

Ben de meşgul değilim.

Mi dolgom a világban?

İnsanlığımın amacı ne?

Ez az én dolgom.

O benim kendi işim.

Van fontosabb dolgom is.

Yapacak daha önemli işlerim var.

Sok dolgom volt délután.

Yoğun bir öğleden sonra geçirdim.

Attól félek, dolgom van.

Ne yazık ki yapmam gereken işler var.

Eléggé sietős a dolgom.

Biraz acelem var.

Van egy kis dolgom.

Bir şey yapmak zorundayım.

Mostanában sok dolgom akadt.

Son zamanlarda yapacak çok işim var.

Nem volt jobb dolgom.

Yapacak daha iyi bir şeyim yoktu.

Nagyon sok dolgom van.

Yapacak çok fazla işim var.

Megválasztásom után első dolgom volt,

Başkan olduktan hemen sonra, Sierra Leone'nin

Mi dolgom van a világban?

İnsanlığımın amacı neydi?

Nagyon sok dolgom van ma.

Bugün yapacak oldukça çok şeyim var.

Most elég sok dolgom van.

Biraz meşgulüm.

Csak próbálom tenni a dolgom.

Sadece işimi yapmaya çalışıyorum.

Sok dolgom volt a héten.

Yoğun bir hafta geçirdim.

Azt teszem, ami a dolgom.

Yapmak zorunda olduğumu yapıyorum.

Most éppen rengeteg dolgom van.

Şu an yapacak çok işim var.

Ez nem az én dolgom.

- O benim işim değil.
- O beni ilgilendirmez.

Tehát itt vagyok, teszem a dolgom,

Ben üzerime düşeni yapıyorum,

- Most dolgom van.
- Van most tennivalóm.

Şimdi yapacak işim var.

Nem az én dolgom, hogy megmondjam.

Söylemek bana düşmez.

A héten nagyon sok dolgom volt.

Bu hafta çok meşguldüm.

Különösen sok közép-amerikai őslakossal akad dolgom,

Özellikle, artık çiftçilikle geçinemeyen

Holnap nem tudlak meglátogatni, mert dolgom van.

Meşgul olacağım için yarın seni ziyaret edemeyeceğim.

Most nem tudok beszélni. Sok a dolgom.

Şimdi konuşamam. Çok meşgulüm.

Ha nem vetted volna észre, dolgom van.

Farkında mısın bilmiyorum ama meşgulüm.

- Rengeteg dolgom van.
- Nagyon sok tennivalóm van.

Yapacak çok işim var.

Van néhány dolgom, amit meg akarok csinálni.

- Yapmak istediğim bazı şeylerim var.
- Yapmak istediğim bazı şeyler var.

Tisztában vagyok vele, hogy kivel van dolgom.

Kiminle uğraştığımın farkındayım.

- Szeretem, ha sok a dolgom.
- Szeretek elfoglalt lenni.

Meşgul olmayı severim.

- Sok dolgom van ma.
- Sok tennivalóm van ma.

Bugün yapacak bir sürü işim var.

- Ez az én dolgom.
- Ez az én ügyem.

O, benim meselemdir.

Annyi a dolgom, hogy semmi időm nem marad.

O kadar meşgulüm ki ayıracak zamanım yok.

- Ma sok a dolgom.
- Ma nem érek rá.

Bugün meşgulüm.

Szívesen írnék többszáz mondatot a Tatoebán, de dolgom van.

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.

Alig vártam, hogy felkeljek reggelente, mert olyan sok dolgom volt,

Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,

- Volt néhány dolgom, amit el kellett intézni.
- Volt néhány elintéznivalóm.

Yapacak bazı şeylerim vardı.

- Hétfőn van a legtöbb dolgom.
- A hétfő a legzsúfoltabb napom.

Pazartesi benim en yoğun günümdür.

- Elég sok dolgom volt.
- Meglehetősen elfoglalt voltam.
- Eléggé elfoglalt voltam.

Ben oldukça meşguldüm.

- A jövő hét sűrű lesz.
- Jövő héten sok dolgom lesz.

Gelecek hafta yoğun olacak.

- A mosás az én dolgom.
- A szennyes tisztításáért vagyok felelős.

Çamaşır yıkamak benim işim.

Talán inkább az a dolgom, hogy figyeljem, amit az univerzum mutat,

Belki de benim görevim; evrenin bana gösterdiklerini dinlemek

Ma nagyon sok a dolgom, de holnap nagyon szívesen ebédelnék veled.

Bugün çok yoğunum ama yarın seninle öğle yemeği yemeyi çok isterim.

Csak ne üsd bele az orrodat abba, ami az én dolgom.

Sadece işime karışma.

- Nagyon elfoglalt vagyok.
- Dolgom, mint a tenger.
- Szorgos vagyok, mint egy méhecske.

- Bir arı gibi meşgulüm.
- Başımı kaşıyacak vaktim yok.

- Csupán a dolgomat végzem.
- Csak teszem a dolgomat.
- Végzem a dolgom, ennyi.
- Csinálom a dolgomat, és kész.

Ben sadece işimi yapıyorum.