Examples of using "Bill" in a sentence and their turkish translations:
Haydi, Bill.
Bill Japonya'daydı.
- Bill bisiklete binebilir.
- Bill bisiklet sürebilir.
Bill, kapıya cevap ver.
Uzun süredir seni görmedim, Bill.
- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.
- Bill mektup yazdı.
- Mektubu Bill yazdı.
Bill dün gece beni aradı.
Bill günaşırı balık tutmaya gider.
Ken Bill kadar uzun boylu.
Bill denizin yanında yaşıyor.
Bill, kapıyı aç.
Bill geçen sonbaharda beni görmeye geldi.
Bill Bob'tan daha hızlı koşabilir.
Bill Bob kadar uzun değil.
Bill, gezisi için bir kenara yüz dolar koydu.
Bill haftaya geri dönecek.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Tom zaten burada ama Bill henüz gelmedi.
Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.