Examples of using "Belsejében" in a sentence and their turkish translations:
Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur
Mağaranın içi zifiri karanlık.
Poşet içinde dallanan birtakım tüpler mevcut
ve bir sinek üzerine konduğunda yaprağın içerisinde
Fal kurabiyelerinin içinde bulunan falları kim yazıyor?
Beyinde daha nelerin yanlış giderek
Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.
içinde bir yem olduğundan tam olarak emin olmak ister.