Translation of "Belsejében" in Turkish

0.040 sec.

Examples of using "Belsejében" in a sentence and their turkish translations:

Víz van a sejtjei belsejében,

Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur

Koromsötét volt a barlang belsejében.

Mağaranın içi zifiri karanlık.

A zsák belsejében csövek ágaznak fraktálszerűen szanaszét,

Poşet içinde dallanan birtakım tüpler mevcut

és lássuk, mi történik a levelei belsejében,

ve bir sinek üzerine konduğunda yaprağın içerisinde

Ki írja a szerencsesütik belsejében lévő jóscédulákat?

Fal kurabiyelerinin içinde bulunan falları kim yazıyor?

Aztán felfedeztük, mi romlik el az agy belsejében,

Beyinde daha nelerin yanlış giderek

Az északi repülő mókusok fészket raknak a fák belsejében.

Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.

Hogy tényleg van-e hús a belsejében, mielőtt a csapda bezárul.

içinde bir yem olduğundan tam olarak emin olmak ister.