Translation of "ülni" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "ülni" in a sentence and their turkish translations:

- Hol szeretnél ülni?
- Hol akarsz ülni?

- Nerede oturmak istiyorsun?
- Nereye oturmak istersin?
- Nereye oturmak istersiniz?

- Mindenki mellette akar ülni.
- Mellette akar ülni mindenki.

Herkes onun yanına oturmak istiyor.

- Szeretek a stradon ülni.
- Imádok a tengerparton ülni.

Ben sahilde oturmayı severim.

Fel tudsz ülni?

Oturabilir misin?

Hol szeretnél ülni?

- Nereye oturmak istersin?
- Nerede oturmak istersiniz?

Szeret elől ülni.

Öne oturmayı sever.

Tom itt szokott ülni?

Tom'un oturduğu yer bu mu?

Csak itt fogok ülni.

Sadece burada oturacağım.

Nem tudsz mellettem ülni.

Benimle oturamazsın.

Tom le akar ülni.

Tom oturmak istiyor.

Nem akarok melléjük ülni.

Onların yanında oturmak istemiyorum.

Tom szeret elöl ülni.

Tom önde oturmayı seviyor.

Az ablak mellett akarsz ülni?

Pencerenin yanında oturmak ister misin?

Nem szeretek az ablaknál ülni.

Pencerenin yanında oturmayı sevmem.

Tom nem akart mellettem ülni.

Tom yanımda oturmak istemiyordu.

Le szeretnél ülni a térdemre?

Benim dizimin üzerinde oturmak ister misin?

Itt fogok ülni, amíg ő énekel.

O şarkı söyleyinceye kadar burada oturacağım.

Ennél az íróasztalnál szokott ülni Tom.

Bu Tom'un kullandığı masa.

Ma este nem akarok Tomi mellé ülni.

Bu gece Tom'un yanında oturmak istemiyorum.

Tom végre fel tud ülni az ágyban.

Tom sonunda yatakta dik oturabiliyor.

A kicsi lányom szeret a vállamon ülni.

Benim küçük kızım benim omuzlarımda oturmayı seviyor.

Tomi egész nap az íróasztalnál szokott ülni.

Tom, bütün gün masasında oturmaya alışkın.

Ezen a lépcsőn szoktunk ülni és dumcsizni.

Bu basamaklarda otururduk ve konuşurduk.

Egészen addig itt fogok ülni, amíg Tomi meg nem jön.

Tom gelene kadar burada oturacağım.

- Tom nem tudott mozdulatlanul ülni.
- Tomi nem tudott megülni a fenekén.

Tom sakin oturamadı.