Examples of using "örök" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şey kalıcı değildir.
Asla memnun değilim.
Sonsuz aşk yoktur.
Ebedi yaşama inanıyor musun?
Tom ve Mary ömür boyu arkadaş oldu.
Daimi barış, illüzyondan başka bir şey değildir.
- Sonsuza kadar dost olacağız!
- İlelebet dost olacağız!
Çok çok teşekkürler.
Sonunda, Tom ve Mary evlendi.