Examples of using "étvágya" in a sentence and their turkish translations:
Onun iyi bir iştahı var.
Tom'un çok fazla iştahı yok.
Oğlanın iştahı yoktu.
Onun bu sabah iyi bir iştahı var.
Tom'un hastalığından dolayı hiç iştahı yoktu.
Hâlâ yavrularını emziren ve kendi iştahı da epey açık olan dişi...