Examples of using "Verbringt" in a sentence and their turkish translations:
Güzel bir hafta sonu geçirin!
O, bazen tek başına zaman geçirir.
Mary banyoda saatler harcıyor.
O akşamlarını dizüstü bilgisayarının önünde geçirir.
Tom sahilde çok zaman harcıyor.
O, telefonda çok zaman harcıyor.
- O, telefonda çok zaman harcar.
- Çok telefonla konuşur.
- Telefonda çok konuşuyor.
Mary telefonda çok fazla zaman harcıyor.
Tom zamanının çoğunu toplantılarda harcar.
Tom telefonda çok zaman harcıyor.
Tatillerini dayısının evinde geçirir.
O akşamlarını dizüstü bilgisayarının önünde geçirir.
Tom oyunlar oynayarak çok fazla zaman harcar.
Tom bütün zamanını bilgisayarda geçirir.
O, her pazar büyükannesiyle zaman geçirir.
Tom Mary ile çok fazla zaman harcar.
O her cumartesi öğleden sonrayı tenis oynayarak geçirir.
Tom Boston'da fazla zaman harcamaz.
Tom sabahlarını bahçede geçirir.
Tom internette çok vakit geçiriyor.
Tom boş zamanının çoğunu kitap okuyarak geçirir.
Eşinizin sizinle yeterince vakit geçirdiğini düşünüyor musunuz?
O, bilgisayarda çok fazla zaman harcıyor.
O, her pazar büyükannesiyle zaman geçirir.
Tom kesinlikle Mary'nin evinde çok zaman harcıyor.
- Tom bilgisayar başında haddinden çok zaman geçiriyor.
- Tom bilgisayarın başında çok fazla zaman geçiriyor.
O bütün zamanını erdemlerini övmek için harcar.
Tom boş zamanının neredeyse tümünü golf sahasında geçiriyor.
Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
Kız kardeşim onun küçük hissesine çok zaman harcıyor.
Ölüm yaşamın zıddı değildir: biz ölümümüzü ölerek geçirmezken hayatımızı yaşayarak geçiririz.
Bazı insanlar cumhurbaşkanının seyahat ederek çok fazla zaman harcadığını düşünüyor.
Tom zamanının çoğunluğunu Mary'ye yardım ederek harcar.
Tom para hakkında düşünerek çok zaman harcamaz.
Judy aynaya bakarak çok zaman geçirir.
Leonardo Milano'daki hayatından sonraki 16 yılda ise İtalya'da geçiriyor
Mary Tom'un çocuklarıyla biraz daha zaman geçirmesini istedi.
Mary, Oliver'in video oyunları oynamaya çok fazla zaman harcadığını düşünüyor.
Tom ilk kez bir hastanede birkaç hafta geçirmedi.
Joe zamanının çoğunu spora harcar.
Boş zamanını nasıl harcarsın?
O orada oturarak ve pencereden dışarı bakarak oldukça çok zaman harcamaktadır.
Facebook'ta ne kadar zaman harcıyorsun?
Tom Mary'ye ödevini yapmasına yardım etmek için çok zaman harcıyor.
- Onunla benden daha fazla zaman geçiriyorsun.
- Onunla benden daha fazla zaman harcıyorsun.
- Onlarla benden daha fazla zaman geçiriyorsun.
- Onlarla benden daha fazla zaman harcıyorsun.
- Sen onunla benden daha fazla zaman geçiriyorsun.
- Onunla benden daha fazla zaman harcıyorsun.
Mary arkadaşlarına mesaj atarak ya da e-posta yazarak telefonunda çok zaman harcar.
O kadar önemli olmayan şeyler hakkında endişelenerek zamanının çoğunu harcar mısın?