Examples of using "Verbindet" in a sentence and their turkish translations:
Biz yakın bir dostluk ile birbirimize bağlıyız.
Bu yol iki şehri bağlamaktadır.
Bu yol Tokyo'yu Osaka'yla bağlar.
Bu otobüs iki büyük şehri bağlar.
Tomei Otoyolu, Nagoya ile Tokyo'yu bağlar.
M1 otoyolu Londra'yı Leeds'e bağlar.
Trans-Sibirya Demiryolları, Moskova ile Vladivostok'u birbirine bağlar.
Doğum ise bedenle alakalı.
Panama Kanalı Atlantiği Pasifikle bağlar.
Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Kızıldeniz'i birbirine bağlar.
O kadar namusludur ki banyo yaparken kendi gözlerini bağlar.
Bilgisayarının internete nasıl bağlandığını biliyor.