Translation of "Tokio" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Tokio" in a sentence and their turkish translations:

- Ich komme aus Tokio.
- Ich bin aus Tokio.

Ben Tokyoluyum.

- Er lebt in Tokio.
- Er wohnt in Tokio.

O, Tokyo'da yaşıyor.

- Er zog nach Tokio.
- Er ist nach Tokio gezogen.

Tokyo'ya taşındı.

- Tokio war in Smog gehüllt.
- Tokio war von Smog bedeckt.

Tokyo'nun üzerine sis çöktü.

Er wohnt in Tokio.

O, Tokyo'da yaşıyor.

Kommst du aus Tokio?

Tokyolu musun?

Ich bin aus Tokio.

Ben Tokyoluyum.

Ich komme aus Tokio.

Ben Tokyo'danım.

- Die Hauptstadt von Japan ist Tokio.
- Die Hauptstadt Japans ist Tokio.

Japonya'nın başkenti Tokyo'dur.

- Ich lebe seit 1985 in Tokio.
- Ich wohne in Tokio seit 1985.

1985'den beri Tokyo'da yaşamaktayım.

Der Taifun traf auf Tokio.

Tayfun Tokyo'yu vurdu.

Ich bin heute in Tokio.

Bugün Tokyo'dayım.

Es ist kleiner als Tokio.

Tokyo'dan daha küçük.

Gestern war ich in Tokio.

Dün Tokyo'daydım.

Tokio ist wirklich eine Großstadt.

Tokyo çok büyük bir şehirdir.

In Tokio wohnen viele Menschen.

Birsürü insan Tokyo'da yaşıyor.

Er wohnt gerade in Tokio.

O, Tokyo'da yaşıyor.

Tokio kapitulierte nach wenigen Tagen.

Tokyo günler içinde teslim oldu.

Er wohnt jetzt in Tokio.

O şimdi Tokyo'da yaşamaktadır.

- Ein heftiges Erdbeben geschah in Tokio.
- In Tokio gab es ein großes Erdbeben.

Tokyo'da büyük bir deprem oldu.

Die Konferenz soll in Tokio stattfinden.

Konferans Tokyo'da düzenlenecek.

Unsere neue Firmenzentrale ist in Tokio.

Yeni merkezimiz Tokyoda'dır.

London unterscheidet sich klimatisch von Tokio.

Londra Tokyo'dan iklim olarak farklıdır.

- Dort ist Tokyo.
- Da ist Tokio.

Tokyo orada.

Er kam auf Arbeitssuche nach Tokio.

İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi.

Er hat immer in Tokio gewohnt.

Her zaman Tokyo'da yaşamaktadır.

Warum bist du nach Tokio gegangen?

Neden Tokyo'ya gittin?

Ich werde Tokio heute Abend verlassen.

Bu gece Tokyo'dan ayrılacağım.

Wann kommen wir in Tokio an?

Tokyo'ya ne zaman varacağız?

Ich war nur einmal in Tokio.

Sadece bir kez Tokyo'da bulundum.

Was ist größer, Tokio oder Kobe?

Hangisi daha büyüktür, Tokyo mu yoksa Kobe mi?

Sie hat einen Bruder in Tokio.

Onun Tokyo'da bir erkek kardeşi var.

Er hat mich aus Tokio angerufen.

O, beni Tokyo'dan aradı.

Wie spät ist es in Tokio?

Tokyo'da saat kaç?

Sie hat mich aus Tokio angerufen.

O beni Tokyo'dan aradı.

Ein heftiges Erdbeben geschah in Tokio.

Tokyo'da büyük bir deprem oldu.

Seit wann leben Sie in Tokio?

Ne kadar süredir Tokyo'da yaşıyorsun?

Ich bin gestern in Tokio angekommen.

Dün Tokyo'ya vardım.

Er reist morgen nach Tokio ab.

O, yarın Tokyo'ya hareket edecek.

Ihr Mann lebt jetzt in Tokio.

Kocası şimdi Tokyo'da yaşıyor.

Ich verbringe das Wochenende in Tokio.

Hafta sonunu Tokyo'da geçireceğim.

Er hat einen Bruder in Tokio.

Onun Tokyo'da bir erkek kardeşi var.

Wir sind oft nach Tokio gereist.

Biz sık sık Tokya'ya seyahat ederiz.

Er verließ Tokio in Richtung Kyoto.

Kyoto'ya gitmek için Tokyo'dan ayrıldı.

Ich wohne in Tokio seit 1985.

1985'ten beri Tokyo'da oturuyorum.

Dieses Flugzeug fliegt direkt nach Tokio.

Bu uçak Tokyo'ya kesintisiz uçar.

Diese Straße verbindet Tokio und Osaka.

Bu yol Tokyo'yu Osaka'yla bağlar.

Du wohnst in Tokio, nicht wahr?

Sen Tokyo'da yaşıyorsun, değil mi?

Ich wurde 1968 in Tokio geboren.

1968'de Tokyo'da doğdum.

Verglichen mit Tokio ist London klein.

Tokyo'ya kıyasla, Londra küçük.

Die Konferenz wird in Tokio stattfinden.

- Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
- Konferans Tokyo'da yapılacak.
- Toplantı Tokyo'da yapılacak.

- Frag ihn, ob sie noch in Tokio leben.
- Frag ihn, ob sie noch in Tokio wohnen.

Ona hâlâ Tokyo'da yaşayıp yaşamadıklarını sor.

Ein Erdbeben der Stärke 5 erschütterte Tokio.

5 büyüklüğünde bir deprem Tokyo'yu salladı.

Der Zug verkehrt zwischen Tokio und Kagoshima.

Tren Tokyo ve Kagoshima arası çalışır.

Die Straße verläuft von Tokio nach Osaka.

Yol Tokyo ve Osaka arası çalışır.

Der Zug verkehrt zwischen Tokio und Hakata.

Tren Tokyo ve Hakata arasında çalışır.

Er ist letzten Monat nach Tokio gezogen.

O, geçen ay Tokyo'ya taşındı.

Wann kommt Flug 123 aus Tokio an?

Tokyo'dan gelen 123 nolu uçak saat kaçta gelecek?

Ist dies der richtige Zug nach Tokio?

Bu Tokyo için doğru tren mi?

Ich sah eine Kabuki-Aufführung in Tokio.

Tokyo'da bir kabuki oyunu izledim.

Die Lebenshaltungskosten sind sehr hoch in Tokio.

Tokyo'da yaşamanın maliyeti çok yüksek.

Ich habe ihn zufällig in Tokio getroffen.

Onunla tesadüfen Tokyo'da tanıştım.

Ich bin in Tokio geboren und aufgewachsen.

Tokyo'da doğdum ve yetiştim.

Er sagte, Tokio sei eine sichere Stadt.

O, Tokyo'nun güvenli bir kent olduğunu söyledi.

Wie lange wirst du in Tokio bleiben?

Tokyo'da ne kadar kalacaksın?

Mein Vater lebt und arbeitet in Tokio.

Babam Tokyo'da yaşıyor ve çalışıyor.

"Wo wohnst du?" "Ich wohne in Tokio."

"Nerede yaşıyorsun?" "Tokyo'da yaşıyorum."

Herr Yamada lebt im Außenbezirk von Tokio.

Bay Yamada Tokyo'nun banliyölerinde yaşıyor.

Im Vergleich zu Tokio ist London klein.

Londra, Tokyo'ya kıyasla küçüktür.

Tokio ist die teuerste Stadt der Welt.

Tokyo dünyanın en pahalı kentidir.

Dieser Zug fährt zwischen Tokio und Hakata.

Bu tren Tokyo ve Hakata arasında çalışır.

Dieser Zug fährt zwischen Tokio und Osaka.

- Bu tren Tokyo ve Osaka arasında çalışır.
- Bu tren Tokyo ile Osaka arasında işler.

Vor zehn Jahren kam ich nach Tokio.

Tokyo'ya geldiğimden beri on yıl oldu.

Sie kam mit achtzehn Jahren nach Tokio.

On sekiz yaşında Tokyo'ya geldi.

Tokio soll eine sehr sichere Stadt sein.

- Tokyo'nun çok güvenli bir kent olduğu söyleniyor.
- Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söyleniyor.
- Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söylenir.

Weißt du, wo der "Tokio-Tower" ist?

Tokyo kulesinin nerede olduğunu biliyor musunuz?

Das Leben ist sehr teuer in Tokio.

Tokyo'da hayat çok pahalı.

Tom übernachtete in Tokio in einem Kapselhotel.

Tom Tokyo'da bir kapsül otelde kaldı.

- Sie kam nach Tokio, als sie achtzehn Jahre alt war.
- Sie kam nach Tokio, als sie 18 war.

O, 18 yaşındayken Tokyo'ya geldi.

Ich würde gerne über Honolulu nach Tokio zurückkehren.

Honolulu üzerinden Tokyo'ya dönmek istiyorum.

Die Beatles gaben fünf Konzerte 1996 in Tokio.

Beatles 1996 yılında Tokyo'da beş konser verdi.

Tokio ist mit Abstand die größte Stadt Japans.

Tokyo açık ara farkla Japonya'daki en büyük şehir.