Examples of using "Spannung" in a sentence and their turkish translations:
Ben heyecanı özlüyorum.
Havada heyecan var.
Oyun heyecandan yoksundu.
Beklemek beni öldürüyor!
Onun şakası odadaki gerginliği azalttı.
Eğer sağlıklı bir hararetli ortamsa ihtiyaç duyulan,
İkimiz arasında büyüyen bir gerginlik hissettim.
Tom yaklaşan oyun hakkında heyecanlı.
Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken
Beyne az bir miktar voltaj veriyorsunuz,
Mary konuyu değiştirerek gerginliği azaltmaya çalıştı.
Tom ile Mary arasında daima bir sürtüşme olmuştur.