Examples of using "Schmelzen" in a sentence and their turkish translations:
Buz tabakası eriyor.
Buzullar eridiğinde,
bizim demir dağı eritip
Buz tabakası eriyor.
Buzullar eriyor.
buzullarımız süratle eriyor
Ama buzullar eridiğinde,
buzullar çok daha hızlı eriyecek.
Evet, buzullar eriyor.
Bu buz küpleri kısa sürede eriyecek.
buzulların üçte biri erimiş olacak.
Karlar erimeye başladı.
Buzullar küresel ısınma nedeniyle eriyor.
yüzyılın sonunda eriyebileceğini söylüyordu.
Tuz kar eritmek için kullanılır.
Ya buzullarımız tahmin ettiğimden daha hızlı eriyorsa?
yani buzulların erimesinden oluşan bu göller,
Buzulların eridiğini izledikçe
dış yüzeyindeki buzul erimeye başlıyor
Hindukuş-Himalaya buzulları bir süredir eriyorlarmış.
- O gülümsediği zaman kendimi eriyor gibi hissediyorum.
- O gülümsediğinde kendimi eriyor gibi hissediyorum.