Examples of using "Schlechte" in a sentence and their turkish translations:
Kötü bir fikir.
Kötü alışkanlıklar zor biter.
Kötü haber çabuk yayılır.
- Bir sürü kötü alışkanlığım var.
- Birçok kötü alışkanlığım var.
Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.
Kötü kitaplar sana zarar verecek.
O sinirli.
O, kötü bir ruh hali içindeydi.
Bu kötü haber.
Bunlar kötü zamanlar.
Tom'un kötü gözleri var.
Biraz kötü haberim var.
Telaffuzum kötü, özür dilerim.
Tom karamsardı.
Tom'un kötü bir ruh hali var.
Tom'un kötü sofra adabı vardır.
Kötü bir karar verdim.
Senin için kötü haberim var.
Bu kötü bir karardı!
çünkü kötü alışkanlık edinir
Kötü haber tez ulaşır.
O kötü bir fikir değil.
Onun el yazısı kötüdür.
Kötü haber nedir?
Bu kötü bir şey değil.
O kötü bir fikirdi.
O kötü bir yalancıdır.
Kötü bir karar verdi.
Kötü bir yatırım.
Sigara içmek kötü bir alışkanlık.
O kötü anıları silmek istiyor.
Kötü haber çabuk yayılır.
Biraz çok kötü haberim var.
Tom kötü bir iş yaptı.
Kötü bir alışkanlık.
O kötü bir fikir değildi.
Tom kötü bir karar verdi.
Tom, kötü bir hafta geçirdi.
Tom her zaman kötü bir ruh hali içindedir.
Gerçekten kötü gözlerim var.
Tom'un çok kötü bir huyu var.
Bu kötü bir çeviri.
Maalesef kötü bir haberim var.
Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.
İşte bu noktada, kötü veriler ediniyoruz.
Tek bir not düşürmedim.
Karantina kötü bir şey değildir çünkü
O kötü alışkınlıktan kurtulmalısın.
Senin o kötü alışkanlıktan kurtulman gerekir.
Benim karım kötü bir sürücüdür.
Tom bazı kötü yatırımlar yaptı.
Size kötü haberlerim var.
O böyle kötü bir şey mi?
Şimdi bu fena bir fikir değil.
Tom'un çok kötü el yazısı var.
Kendimi bu kötü alışkanlıktan kurtarmaya çalışıyorum.
Kötük alışkanlık edinmek kolaydır.
Yalan söylemek çok kötü bir alışkanlıktır.
O hiç kötü bir deneyim yaşamadı.
Tom şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.
Geri dönmek kötü bir seçimdi.
Onun çok kötü bir el yazısı var.
Kötü hava hakkında üzgünüz.
Bir sürü kötü seçimler yaptım.
Kötü bir not aldım.
Tom'un bu sabah keyfi yerinde değildi.
Tom kötü bir ruh halinde, değil mi?
Kötü alışkanlıklar zor biter.
Kötü haberi duymaya hazır mısın?
Bu gerçekten hala oldukça kötü sonuçlar.
Ama size kötü bir haberim var
o zaman size kötü bir haberim var
Korkarım ki daha kötü haberler de var.
Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
Kötü ruh halini atlatması için ona yardım etti.
Kötü bir görüş yeteneğim var.
Geçen yıl kötü bir hasat vardı.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak çok zordur.
Haber tamamen kötü olamaz.
Sınavda çok kötüydüm!
Oldukça kötü bazı haberlerim var.
Kötü hava sağlığını etkiledi.
O böylesine korkunç bir fikir değil.
Hastaneden çok kötü haberler aldık.
Tom, Mary'nin neden kötü ruh halinde olduğunu biliyor.
Bu benim için kötü bir haftaydı.
- Bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi?
- O iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi?
Ben bunun kötü bir çözüm olduğunu düşünüyorum.
O çok kötü bir fikir değildi.
Hastalığı kötü havadan kaynaklı.
Görünüşe göre o şimdi kötü bir ruh hali içinde.