Examples of using "Neuigkeit" in a sentence and their turkish translations:
Haberi yay!
Haber heyecan vericiydi.
Bu haber değil.
Haber onu üzüntü ile doldurdu.
Haber onu üzdü.
Bu iyi bir haber.
Biz habere şaşırdık.
Haber büyük karışıklık yarattı.
Haber bizi çok şaşırttı.
Haberi yay!
O haberi Hashimoto'dan aldım.
Bu haber bizim için önemli.
Bu haberi bir süre kendinize saklayın.
Haberi duyunca, benzi sarardı.
Haber bana Ito tarafından anlatıldı.
O, bu haberi hâlâ duymadı.
Haber bana Hashimoto tarafından anlatıldı.
O, henüz haberi duymadı.
- Haber onu derin bir üzüntüye gark etti.
- Haber onu derin bir üzüntüye boğdu.
Haberi duyunca, herkes sessizdi.
Gazeteler bu hikayeyi basmadılar.
Haberi duyduğunda solgunlaştı.
Ben haberleri Tom'a anlattım, Mary'ye değil.
Haber söylenince sevinçle sıçradı.
Bu nedenle bu haberi paylaşıyorum.
Bu haberin kamuoyuna duyurulmasını henüz istemiyorum.
Haberi duyduğunda ağlayacak gibi hissetti.
Sınavı geçtiğin haberini duyduk.
Haberin doğru ya da yanlış olup olmadığı küçük bir fark yaratır.
Bu kimse için haber değil.
Ama iyi haber şu ki enkazı bulduk ve görev tamamlandı.
Bu iyi haber olamaz.
Senin için iyi haberim var.