Examples of using "Lebende" in a sentence and their turkish translations:
O yaşayan bir ansiklopedi.
Tom bir yaşayan efsanedir.
Gölette birçok canlı balık gördük.
Bu, filleri canlı yakalamalarının yoludur.
Balık dükkanında canlı balık satıyorlar.
Lanet olası bir ruh yoktu.
ama tek virüs barındıran canlı yarasa değildir
...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.
Esperanto uluslararası iletişim için çok uygun olan modern bir dildir.
Lonesome George, türünün kalan son kaplumbağası, bilinmeyen nedenlerden öldü.