Examples of using "Kleinigkeit" in a sentence and their turkish translations:
O değersiz bir şey.
Senin için küçük bir şeyim var.
Sana küçük bir şey getirdim.
Tom bize bir aperitif hazırladı.
O en ufak şeye sinirlenir.
Buzdolabında çok az yiyecek var.
Bu kadar küçük bir şey hakkında endişe etmemelisin.
İşe dönmeden önce atıştırmalık bir şeyler yedim.
Sana sadece küçük bir şey gibi gelebilir, fakat Tom her şey hakkında gerçekten üzgün.