Examples of using "Kairo" in a sentence and their turkish translations:
- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.
Mary Kahire'de yaşıyor.
Sami'nin Kahire'de ailesi var.
moskova'dan kahire'ye giden bir uçak
Kahire'ye geri döndü.
Kahire'de bir bina çöktü.
Kahire, Afrika'daki en büyük şehirdir.
Kahire'nin çok sıcak bir iklimi var.
Kahire ya da İskenderiye'ye gittin mi?
Kahire'de dizanteri geçiren Davout için zorlu bir kampanyaydı.
Son zamanlarda Kahire'deki bir camide bir ateist ile açık bir tartışma gerçekleşti.
Kampanyada önemli bir rol oynadı, Kahire'deki isyanı bastırmaya yardım etti ...