Examples of using "Jagt" in a sentence and their turkish translations:
O avlamayı seviyor.
Tom avlanmayı sever.
- Köpeğim sincapları kovalamayı seviyor.
- Köpeğim sincapları kovalamaktan hoşlanıyor.
Kedi sincabı kovalar.
Bu kedi sıçanları kovalamaz.
Polis artık bizim peşimizde değil.
İlk başta, balık avlayacağını düşündüm.
Ancak bu etkileyici otçullar yüzyıllardır avlanıyor.
Tungara kurbağalarını avlayan bir yırtıcı var.
Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.
Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.
İki tavşanı kovalayan bir kişi de yakalayamaz.
Nasıl avlanılacağını sana öğretebilirim.
İki tavşanı kovalayan bir kişi de yakalayamaz.