Translation of "Gemalt" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Gemalt" in a sentence and their turkish translations:

Ich habe gemalt.

Ben resim yapıyordum.

Tom hat das gemalt.

Tom onu boyadı.

Wer hat diese Bilder gemalt?

Bu resimleri kim yaptı?

Er hat einen Hund gemalt.

O bir köpeği boyadı.

Wer hat dieses Bild gemalt?

Bu resmi kim yaptı?

Das Kind hat Blumen gemalt.

Çocuk çiçekleri boyadı.

- Wissen Sie, wer dieses Bild gemalt hat?
- Weißt du, wer dieses Bild gemalt hat?

Bu resmi kimin yaptığını biliyor musun?

Picasso hat dieses Bild 1950 gemalt.

Picasso, 1950 yılında bu resmi yaptı.

Ann hat das Bild fertig gemalt.

Ann resmi yapmayı bitirdi.

Dieses Bild wurde von Tom gemalt.

Bu resim Tom tarafından yapıldı.

- Er fragte mich, wer jenes Bild gemalt hatte.
- Er fragte mich, wer das Bild gemalt habe.

O bana resmi kimin yaptığını sordu.

Diese Bilder sind von ihm gemalt worden.

Bu resimler onun tarafından yapıldı.

Meine kleine Schwester hat einen Schneemann gemalt.

Kız kardeşim bir kardan adam resmi yaptı.

Dieses Bild wurde im 21. Jahrhundert gemalt.

Bu tablo 21. yüzyılda yapıldı.

Dies ist das, was er gemalt hat.

Bu onun yaptığı resimdir.

Tom fragte mich, wer jenes Bild gemalt hatte.

Tom bana resmi kimin yaptığını sordu.

Tom war derjenige, der dieses Bild gemalt hat.

Bu resmi yapan kişi Tom'du.

Ich war es, der dieses Bild gemalt hat.

Bu resmi yapan benim.

Tom weiß nicht, wer dieses Bild gemalt hat.

Tom resmi kimin yaptığını bilmiyor.

Er hat das Bild vor einiger Zeit gemalt.

O tabloyu bir süre önce yaptı.

Ich weiß nicht, wer das Bild gemalt hat.

O resmi kimin yaptığını bilmiyorum.

Das Bild an der Wand wurde von Picasso gemalt.

- Duvardaki tablo Picasso tarafından yapıldı.
- Duvardaki resim Picasso tarafından yapıldı.

Sie hat ein schönes Bild von ihrer Mutter gemalt.

Annesinin güzel bir resmini çizdi.

Ich wüsste wirklich gern, wer das Bild gemalt hat.

Bu resmi kimin yaptığını keşke bilsem.

- Wer hat dieses Bild gemalt?
- Wer malte dieses Bild?

Bu resmi kim yaptı?

- Das Bild stammt von Picasso.
- Das Bild wurde von Picasso gemalt.

Resim Picasso tarafından yapıldı.

Als ich dieses Bild gemalt habe, war ich 23 Jahre alt.

Bu resmi yaptığımda 23 yaşındaydım.

Ich habe nur Bilder gemalt. Darüber hinaus hatte ich keine Absichten.

Ben sadece resimler çiziyordum, daha fazla niyetim yoktu.

- Wer malte dieses schöne Bild?
- Wer hat dieses schöne Bild gemalt?

Bu güzel resmi kim yaptı?

Das Bild an der Wand ist das, was Tom letzten Sommer gemalt hat.

Duvardaki resim Tom'un geçen yaz yaptıklarından biridir.

- Ich weiß nicht, wer diese Bild gemalt hat.
- Ich weiß nicht, wer dieses Bild malte.

Bu resmi kimin yaptığını bilmiyorum.

Tom freute sich, dass seine Tochter ihm ein Bild gemalt hatte, und dachte den ganzen Tag daran.

Tom kızının ona bir resim çizmesinden mutluydu ve bütün gün bunun hakkında düşündü.

- Warum hast du ein Gesicht an die Wand gemalt?
- Warum hast du ein Gesicht an die Wand gezeichnet?

Neden duvara bir yüz çizdin?

Niemand würde sich noch an Tom erinnern, wenn er seinen Namen nicht an die Decke des Klassenzimmers gemalt hätte.

Sınıfın tavanına adını yazmasaydı hiç kimse Tom'u hatırlamazdı.