Examples of using "Erhält" in a sentence and their turkish translations:
Tom çok yüksek bir maaş alıyor.
Üçe üç eklerseniz, altı elde edersiniz.
Eğer mavi ve kırmızıyı karıştırırsanız, menekşe alırsınız.
Kime sorarsan sor, tatmin edici bir cevap alamazsın.
Tom'un yeni romanımdan bir tane almasını istedim.
program toplantıya girmeden önce sizden onay alıyor
Bir politikacı her zaman aldığı paranın hesabını verebilmeli.
Ancak Merkatör projeksiyonunun asıl amacı navigasyon görevi görmektir; Okyanusda
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
Ya yaşam boyu bir dost ya hayat boyu bir ders.
Tom haftada altı gün çalışıyor ama sadece beş için para alıyor.
Yine noktalar burada, böylece projeksiyonun şekli bozarken
Demek ki neymiş,Google bize en doğru bilgiyi değil,sadece karşılığında para aldığı bilgiyi
B partisinin adayı iki oy alıyor. C seçmen grubundan adaya bir oy daha gidiyor