Examples of using "Ausgabe" in a sentence and their turkish translations:
- Elimdeki tek nüsha bu.
- Bendeki tek kopyası bu.
Daha ucuz bir yayınınız var mı?
şu 58 dolar meselesine eri dönmek istiyorum
Bildiğim kadarıyla, bu son baskıdır.
Asahi Shimbun'un bugünkü konusu bu mu?
Derginin yeni sayısı çıktı.
Ansiklopedinin güncel bir baskısı gelecek ay çıkacak.
Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.
Tom'un yeni romanımdan bir tane almasını istedim.
- Bu sözlük kısaltılmış bir baskıdır.
- Bu sözlük kısaltılmış bir versiyondur.
- Bu sözlük kısaltılmış bir sürümdür.
- Bu sözlük kısaltılmış bir basımdır.
Bildiğim kadarıyla bu kitap Japoncaya çevrilmedi.
Özel değilim, sadece sınırlı üretimlerdenım.
Derginin son sayısında bu konuya geniş yer ayrıldı.
Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
Bu yıl Wikipedia'nın Japonca versiyonunda en çok okunan makalenin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
"Schiller'in tüm eserlerinin bana ait baskısı nerede?" "Hemen oradaki rafın üzerinde."
Bu sözlük en son sürüm değil.
Özel değilim, sadece sınırlı üretimlerdenim.
Mary Tom'a Dale Carnegie tarafından yazılmış "Nasıl dost kazanılır ve insanları nasıl etkilersin"'in bir kopyasını satın aldı.
Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.