Translation of "Einzuteilen" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Einzuteilen" in a sentence and their turkish translations:

Er versteht es, seine Zeit gut einzuteilen.

Zamanını iyi kullanmayı biliyor.

Tom versteht es, seine Zeit gut einzuteilen.

Tom zamanını nasıl iyi kullanacağını biliyor.

Es ist doch lächerlich, Leute in gute und böse einzuteilen. Die Leute sind entweder bezaubernd oder langweilig.

İnsanları kendi aralarında iyi ve kötü olarak ayırmak saçma. İnsanlar neşeli ya da sıkıntılı olabilir.