Translation of "Bruch" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Bruch" in a sentence and their turkish translations:

Ein Fenster ging zu Bruch.

- Bir cam kırıktı.
- Bir pencere kırıktı.

Vibrationen durch Bruch in der Erdkruste

yer kabuğunda ki kırılmanın çıkardığı titreşimlerin

Tom hat Marias teure chinesische Mingvase zu Bruch gehen lassen.

Tom, Mary'nin pahalı Çin Ming vazosunu kırdı.

Die erste Energie wurde freigesetzt, als ein Bruch im Meeresboden auftrat

okyanus tabanında bir kırılma meydana geldiğinde ilk enerji açığa çıktı

Rational nennt man Zahlen, die sich als Bruch zweier ganzer Zahlen schreiben lassen.

İki tam sayının kesirleri olarak ifade edilebilen sayılar, rasyonel sayılar olarak adlandırılır.

Tom warf einen Stein nach der Flasche und traf sie, wodurch sie zu Bruch ging.

Tom şişeye taş attı, onu vurdu ve onu kırdı.

Tom hofft inbrünstig, dass Maria nicht merkt, dass er eine ihrer teuren Teetassen zu Bruch gehen ließ.

Açıkçası Tom onun pahalı çay fincanlarından birini kırdığını Mary'nin fark etmemesini umut ediyor.

Hänschen hatte die teure Vase seiner Mutter zu Bruch gehen lassen, aber weil er es nicht mit Absicht getan hatte, war sie ihm nicht böse.

Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.