Examples of using "Blutete" in a sentence and their turkish translations:
Tom kan kaybediyordu.
Leyla kanıyordu.
- Burnu kanadı.
- Onun burnu kanadı.
Mary'nin burnu kanıyordu.
Yara kanadı.
Tom bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu.
Kanaması var. Kokusu suya yayılıyor.
Onun gözü şişmişti ve burnu kanıyordu.