Examples of using "Bevorzuge" in a sentence and their turkish translations:
Ben sistematik bir yöntemi tercih ederim.
Onu bu şekilde tercih ederim.
Genel olarak, etsiz yemekleri tercih ederim.
Ben İngilizceyi tercih ederim.
Kahve tercih ederim.
En sevdiğim takım dün kaybetti.
Kırmızı şarabı beyaza tercih ederim.
Mutlu sonu olan romanları tercih ederim.
Kırmızı şarabı beyaza tercih ederim.
- Ben bir pamuk bluz tercih ederim.
- Pamuk bir bluzu tercih ederim.
Kırmızı şarabı tercih ederim.
Ben akşam yemeği için salatayı tercih ederim; Ben genellikle günün bu zamanında aç değilim.
Bizim çocuğumuz köpekleri sever ama ben kedileri tercih ederim.
Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim.
"Çay mı yoksa kahve mi tercih edersiniz?" "Hiçbiri. Ben süt tercih ederim."
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- Bizim çocuklar köpek sever ama ben kediyi tercih ederim.
- Bizim çocuklarımız köpekleri sever fakat ben kedileri tercih ederim.
Et sevmem. Bir vejetaryen diyet tercih ederim.