Examples of using "Beißen" in a sentence and their turkish translations:
Isırmayacağız.
Havlayan köpek ısırmaz.
Tom ısırmayacak.
O ısırmaz.
Tom sizi ısırmayacaktır.
Havlayan köpek ısırmaz.
Bizim köpek yabancıları ısırır.
Balıklar bugün ısırmıyorlar.
100 bin tane karıncanın sizi aynı anda ısırdığını
Şimdi onun dişleri var ve o ısırabilir.
Sık dişini.
Ben ısıramam. Dişlerim yok.
Bir lokma ister misim?
İnsanları kovalayıp kasten ısırmaya çalışmazlar
Çoğu köpeklerin ısırdığını düşünmeye eğilimliyiz.
Artık genç değilim ama hala ısırabilirim.
Bu sabahtan beri yiyecek bir şeyim yok.
Havlayan köpek ısırmaz.
karıncalar toprağı ısırarak toprağı tükürüğüyle yumuşatıyorlar
Yaşlı köpek havlayabilir, ama artık ısıramaz.
- Tom acıya göğüs germek zorunda kaldı.
- Tom katlanmak zorunda kaldı.
Sevgili çocuğum, burada kal, yoksa zalim kazlar seni ölümüne ısırır.
Tom'u ve Mary'yi partime davet etmediğim için kendime sitem edebilirdim.