Examples of using "Begeisterte" in a sentence and their turkish translations:
Oyun birçok insanı heyecanlandırdı.
O, hevesli bir sanat koleksiyoncusu.
Stadyumda bir sürü coşkulu taraftar vardı.
Onun tur vuruşu kalabalığı heyecanlandırdı.
Onun geliş haberi kalabalığı heyecanlandırdı.
O beni sihirli numaralarla etkiledi.