Examples of using "Böden" in a sentence and their turkish translations:
Dünya genelindeki ormanlarda,
insan nüfusu ve daha fazlası için ihtiyaç duyduğumuz tüm gıda ve kaynakları
Bu, yüksek enlemlerdeki topraktan bir hikaye.
Evindeki tüm döşemeler ahşaptan yapılmıştır.
Ben zaten tatami üstünde oturmaya alışkınım.