Examples of using "Atmete" in a sentence and their turkish translations:
Tom nefes alıyordu.
O zor nefes alıyordu.
Tom üfledi.
Tom sessizce üfledi.
Tom yavaşça üfledi.
Tom derin bir nefes aldı.
Sami Leyla'nın nefes almadığını fark etti.
O, durdu ve derin bir nefes aldı.
Tom derin bir nefes aldı ve gözlerini kapadı.
Tom gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı.
Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.
O, derin bir nefes aldı.
Tom derin bir nefes aldı ve mumları üfledi.
O, derin bir nefes aldı.
Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir biçimde nefes aldı.
O, derin bir nefes aldı ve sonra kendisi hakkında konuşmaya başladı.