Translation of "Atmete" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Atmete" in a sentence and their turkish translations:

Tom atmete.

Tom nefes alıyordu.

Sie atmete schwer.

O zor nefes alıyordu.

Tom atmete aus.

Tom üfledi.

Tom atmete leise aus.

Tom sessizce üfledi.

Tom atmete langsam aus.

Tom yavaşça üfledi.

Tom atmete tief ein.

Tom derin bir nefes aldı.

Sami bemerkte, dass Layla nicht atmete.

Sami Leyla'nın nefes almadığını fark etti.

Er stand auf und atmete tief ein.

O, durdu ve derin bir nefes aldı.

Tom atmete tief ein und schloss die Augen.

Tom derin bir nefes aldı ve gözlerini kapadı.

Tom schloss die Augen und atmete tief ein.

Tom gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı.

Ich war sehr erleichtert, dass er lebte und atmete.

Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.

- Sie nahm einen tiefen Atemzug.
- Sie atmete tief ein.

O, derin bir nefes aldı.

Tom atmete tief ein und blies die Kerzen aus.

Tom derin bir nefes aldı ve mumları üfledi.

- Er nahm einen tiefen Atemzug.
- Er atmete tief ein.

O, derin bir nefes aldı.

Er atmete tief durch, bevor er das Büro seines Vorgesetzten betrat.

Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir biçimde nefes aldı.

Sie atmete tief ein und begann, von ihrer Lage zu erzählen.

O, derin bir nefes aldı ve sonra kendisi hakkında konuşmaya başladı.