Translation of "Armer" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Armer" in a sentence and their turkish translations:

Armer Tom!

Zavallı Tom!

Armer kleiner Junge!

Zavallı küçük çocuk!

Er blieb ein armer Mann.

O, fakir bir adam kaldı.

Ich bin ein armer Tischler.

- Ben kötü bir marangoz değilim.
- Ben yoksul bir marangozum.

Er ist ein armer Student.

O kötü bir öğrenci.

Tom ist ein armer Student.

Tom fakir bir öğrencidir.

Ich bin nur ein armer Student.

Ben sadece yoksul bir öğrenciyim.

Armer Tom! Du tust mir leid!

Zavallı Tom! Senin için üzülüyorum!

Ich bin nur ein armer Bauer.

Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.

Ich bin ein armer Student und kann dich nicht bezahlen.

Ben fakir bir öğrenciyim ve sana ödeme yapamam.

Es waren einmal ein armer Mann und eine reiche Frau.

Bir zamanlar fakir bir adam ve zengin bir kadın vardı.

Es war einmal ein armer Mann und eine reiche Frau.

Bir zamanlar yoksul bir adam ve zengin bir kadın vardı.

- Er war ein armer Musikant.
- Er war ein schlechter Musikant.

O fakir bir müzisyendi.

Der Millionär war zu Anfang seines Lebens ein armer Junge gewesen.

Milyoner, fakir bir çocuk olarak hayata başladı.

Es waren einmal ein armer, alter Mann und eine reiche Frau.

Bir zamanlar fakir bir adam ve zengin bir kadın yaşardı.

Eugen! Mein armer Eugen! Öffne die Augen und sieh mich an! Warum antwortest du nicht?

Eugene! Benim zavallı Eugene'im! Gözlerini aç ve bana bak! Neden cevap vermiyorsun?

- Ein Armer hat keine Verwandten.
- Der arme Mann hat keine Verwandten.
- Der bedauernswerte Mann hat keine Verwandten.

Zavallı adamın hiç akrabası yok.

Tom war betrübt, als er herausfand, dass Maria ein Geldegel war, und Maria war betrübt, als sie herausfand, dass Tom ein armer Schlucker war.

Tom Mary'nin zengin koca avcısı olduğunu fark ettiğinde üzgündü ve Mary Tom'un fakir olduğunu fark ettiğinde üzgündü.