Examples of using "Angreifen" in a sentence and their turkish translations:
bize sürekli durmadan saldırıyor
Saldırmalıyız.
Onlar saldıracaklar.
bir düşmana aynı anda saldırabiliyor?
binlercesi aynı anda saldırıyor ve öldürüyor
İsrail, İran'a saldıracak mı?
Tom saldırmamızı istedi.
başka bir insana saldırmak, dini kurban vermek,
ama binlercesi bir anda karıncayiyene saldırırsa
Neden herhangi biri Tatoeba'ya saldırmak isteyebilir?
Biz saldıracağız.
Bu ilaç endüstrisini kötü adam yapmakla ilgili değil.
Eğer açsa, bir kaplan insana saldırır.
Kalkanıyla yaklaştı ve saldırırsa diye kalkanını havada tuttu.
Size saldıran düşmanlardan korkmayın. Sizi pohpohlayan arkadaşlardan korkun.
Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.