Examples of using "Alliierten" in a sentence and their turkish translations:
Onlar müttefikleri destekledi.
Müttefikler hiç boşa zaman harcamadı.
Çok şükür ki, şehrin daha eski kısımları müttefiklerin bombalarından korundu.
Batı Cephesinde Müttefikler, şimdiye kadar savaşın en büyük saldırısı, tasarlanmış
Napolyon'un 'silahlı bir ulus' umudu Müttefiklere direnmek gerçekleşmemişti.
Yine de, şartları kabul etmedi, sadece müzakereleri yeniden açmayı kabul etti. Müttefiklere,
Paris'ten Rus İmparatoruna yazdı Alexander, Allied karargahında
Almanya uzun bir yıpranma savaşını kaybedeceğini bilir daha büyük kaynaklara sahip Müttefikler'e karşı.