Translation of "Abzuholen" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Abzuholen" in a sentence and their turkish translations:

Er kam, um mich abzuholen.

O beni almaya geldi.

Sie kam, um mich abzuholen.

O beni almaya geldi.

Ich komme, um dich abzuholen.

Seni almaya geliyorum.

Ich bin hier, um Tom abzuholen.

Tom'u almak için buradayım.

Seine Mutter kam, um ihn abzuholen.

Annesi onu almak için geldi.

Vergiss nicht, mich vom Bahnhof abzuholen!

Beni istasyonda karşılamayı unutma.

Bitte vergesst nicht, mich auch abzuholen!

Beni de götürmeyi, lütfen unutmayın!

Bemüh dich nicht, mich vom Hotel abzuholen.

Beni otelden almak için rahatsız olmayın.

Ich bat sie, mich gegen vier abzuholen.

- Ben ona saat dört civarında beni almasını rica ettim.
- Ondan saat dört gibi beni almasını istedim.

Sie bat mich, sie am Bahnhof abzuholen.

Onu istasyondan almamı rica etti.

Tom fährt zum Flughafen, um Maria abzuholen.

Tom, Mary'yi almak için havaalanına gidiyor.

Ich bin nur vorbeigekommen, um etwas abzuholen.

Ben sadece bir şey almak için uğradım.

Deine Eltern sind gekommen, um dich abzuholen.

Anne ve baban seni almak için buradalar.

Tom bat mich, Maria vom Flughafen abzuholen.

Tom havaalanında Mary'yi almamı rica etti.

- Tom kam mich abholen.
- Tom kam, um mich abzuholen.

Tom beni almaya geldi.

Ich bin gerade auf dem Weg, um ihn abzuholen.

Onu almaya geliyorum.

Hallo, ich bin's. Könntest du kommen, mich am Bahnhof abzuholen?

Merhaba, benim. Gelip beni istasyondan alır mısın?

Ich bin gekommen, um Tom abzuholen und ihn nach Hause zu bringen.

Tom'u almaya ve onu eve götürmeye geldim.

Tom wartete drei Stunden lang, doch es kam niemand, um ihn abzuholen.

Tom üç saat bekledi, ama kimse onu almaya gelmedi.

Tom ist total geistesabwesend und vergisst manchmal, die Kinder von der Schule abzuholen.

Tom çok dalgındır ve bazen çocukları okuldan almayı unutur.

Tom stieg aus dem Bus und wartete darauf, dass Maria käme, um ihn abzuholen.

Tom otobüsten indi ve Mary'nin gelmesini ve onu almasını bekledi.