Examples of using "„großen" in a sentence and their turkish translations:
Büyük bir hata yapıyorsun.
Onların geniş bir bahçesi var.
- Çok açım.
- Karnım çok aç.
- Çok acıkmışım.
Gezi yapmak çok eğlencelidir.
Çok açtılar.
Tom'un çok cesareti var.
Tom çok susadı.
Tom büyük bir hata yaptı.
Tom büyük bir balık yakaladı.
O, bir gürültü ile patladı.
Sen büyük bir hata yaptın.
O büyük bir aileye ait.
Şu büyük çekice bak.
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşı karşıyadır.
Onlar büyük bir evde yaşıyorlar.
Ulusalcılara göre kaosa bürünmüş bu büyük dünyada,
bir medeniyet olduğunu zannedebilirsiniz.
Dokuz büyük pizzaya eşdeğer.
Bir büyük fark var.
Bizim büyük bir köpeğimiz var.
Tom'un büyük bir penisi var.
Koca bir yarağım var!
- Tom'un başı büyük belada.
- Tom'un başı büyük dertte.
The Great Lakes içme suyu sağlar.
- Başın büyük belada.
- Sen büyük beladasın.
O büyük zorluk içinde.
Başım büyük belada.
O büyük bir tane yakaladı.
Onun büyük bir poposu var.
Tom'un büyük bir köpeği var.
Tom'un geniş bir arkadaş çevresi var.
Büyük bir erkek kardeşim var.
Büyük bir süpermarketimiz var.
Tom'un büyük bir televizyonu var.
Tom büyük bir tane yakaladı.
- Onun büyük bir sorunu var.
- Onun başı belada.
Onun büyük bir kamyonu var.
Onun birçok mülkiyeti var.
Tom çok aç olmalı.
Pelikanların büyük gagaları vardır.
Çok aç değilim.
- Tom'un başı büyük belada.
- Tom'un başı büyük dertte.
Bir sürü zarara katlandık.
Büyük bir köpeğim var.
Tom'un çok fazla iştahı yok.
Tom'un bir sürü mülkü var.
Büyük bir bahçemiz var.
Erkek kardeşim büyük bir balık yakaladı.
Çocuk, büyük bir balık yakaladı.
Tom büyük bir evde tek başına yaşıyor.
Dün o, uzun bir adam gördü.
Bana büyük bir iyilik yapar mısın?
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
Mary'nin anne ve babası büyük bir evde yaşarr.
Büyük Ayıyı kolayca bulabilirsin.
Tom büyük bir şehirde büyüdü.
Bakın, bu büyük bir memeliye ait.
Bu büyük kayanın çevresine dolayabilirim.
Bu büyük kayanın çevresine dolayabilirim.
Çünkü onların ana nehirlerinden 10 tanesi
Büyük bir uydumuz oldu
Yani devasa bir rakibi vardı zaten
Taze karda kayak yapmak çok eğlenceli.
O, epeyce iş yaptı.
Büyük bir daire yapalım.
Büyük Balkabağı'na inanıyor musun?
O güvercin parmaklı.
- O, büyük bir evde yaşıyor.
- O büyük bir evde yaşıyor.
Büyük çabalarına rağmen başarısız oldu.
Büyük balık küçüğü yer.
Büyük bir siyah köpeğim var.
O büyük bir evde yaşıyor.
- Tom geniş bir kayanın üzerinde uzanıyor.
- Tom büyük bir kayanın üstünde yatıyor.
Şimdi başın büyük belada.
Gerçekten büyük bir hata yapıyorsun.
Tom büyük bir aileden geliyor.
Fırtına çok hasara sebep oldu.
Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
- Geniş bir aileden geliyorum.
- Büyük bir aileden geliyorum.
O büyük bir servetin (kadın) mirasçısıdır.
Büyük bir hata yaptım.
Ben bundan çok hoşlandım.
Bu şehrin büyük bir televizyon istasyonu var.
O büyük bir sigorta şirketinin temsilcisidir.
Ona büyük saygı duyuyorum.
- Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.
- Tom büyük bir fabrika için çalışır.