Examples of using "überschreiten" in a sentence and their turkish translations:
Hız limitinin üzerinde gitme.
gemilerin aşamayacağı yükseklikte
Hız sınırını aşmayın.
Hız limitini aşma.
gelen suyun yüksekliği 10 katlı bir binayı geçebiliyor
Yıl sonuna kadar, ilimizdeki otellerde geceyi geçiren insanların sayısı bir milyon markı geçecek.