Examples of using "öffentliche" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir devlet okulu.
Tom devlet okuluna gitti.
ve kamu parasını kamu mallarına harcayarak
Bu binada genel tuvalet var mı?
Kamuoyu değişmeye başladı.
Bu bir kamu sokağı, bir yarış pisti değil.
Bu kamu telefonunda kredi kartı araması yapabilir miyim?
Bu binada bir umumi tuvalet var mı?
Kamuoyu savaşa karşı çıktı.
Onun topluluk önünde bir konuşma yapabileceğinden şüpheliyim.
Seyahat ve toplum önünde konuşma, Tom'un işinin ayrılmaz parçalarıdır.
Ve kamuya açık alanlar açılmaya başladı bu daha büyük sorulara yol açıyor:
Almanya'da her şey için ödeme yapmak zorundasın, umumi tuvaleti kullanmak için bile.
Şehirdeki ulaşım sistemi oldukça iyi.
Oda arkadaşım yirmi yaşında ve ben bir hafta öncesine kadar bir klitorisin ne olduğunu bilmiyordum. O, onun bilgi eksikliğinin onun bir gey olmasından dolayı aşikar olduğunu düşünüyor, fakat bana sökmez. Sanırım bu burada halk eğitim sisteminin ne kadar boktan olduğunu göstermeye yeter.