Examples of using "Yoko" in a sentence and their turkish translations:
Yoko dün alışverişe gitti.
Yoko pullar toplamakla ilgileniyor.
Yoko'yu sigarayı bırakması için ikna ettim.
Yoko bizi şaşırtan bir zarafetle dans etti.
Yoko voleybol takımının kaptanıdır.
Yoko bazı şiirleri Japoncadan İngilizceye çevirdi.
Yoko, şimdi Londra'da. O İngilizce eğitimi görüyor.